Blog Arşivi

17 Temmuz 2009 Cuma

8) Gelişmecilik ve Halkçılık

Gelişmecilik prensibiyle şunları kastediyoruz: Uygar¬lık İnsanların içinde bulundukları duruma yetinmeyip dâ¬ima daha iyiyi, daha güzeli, daha mükemmeli istemelerin¬den, araştırmalarından ve bir de tabiat kuvvetlerinin tahak¬kümünden kurtulma arzusundan ve tabiat kuvvetlerine hükmetme, tabiat kuvvetlerini kendi yararlarına olarak kul¬lanma arzusundan meydana gelir. Eğer insanlar elde ettik¬leriyle yetinseler ve "bu bize yetiyor" deselerde medeniyet¬ler olduğu gibi kalır, gelişemezdi. Hâlbuki görüyoruz, bun¬dan 40 yıl önceki durum bugün yoktur.

Bundan 5 yıl önceki durum da yoktur. Bandan 5 yıl sonra da daima bugünkü durumdan daha ileri giâifmiş, da¬ha birçok yeni şeyler bulunmuş olacak. Çünkü insanlar da¬ima daha iyiyi araştırıyorlar, daha mükemmeli istiyorlar. O halde kalkınmamızın ve yasamamızın dayanacağı temel prensiplerden birisi de daima elde ettiğimizle yetinmemek, daha iyiyi, daha güzeli, daha mükemmeli araştırmak duy¬gusu olacaktır. İşte gelişmeciliğimizin dayandığı prensip budur.

Ancak bunu yaparken geçmişimize karşı hakaret ve onunla olan bağlantıyı kesmeyi asla düşünmüyoruz. Çün¬kü millet devamlı olarak bir akıştır. Onun hayatını herhangi bir yerden kesip, evvelkini silip çıkarmağa imkân yoktur. Onun için gelişmecilikte devamlılığı esas kabul ediyoruz. Yâni yapacağımız bütün faaliyetlerde, bütün ilerleme ve kalkınma hamlelerinde yapacağımız bütün işlerin milli ruhu¬muza ve milli geleneklerimize uygun olması esasını kabul ediyoruz. Gelişmecilik prensibiyle kastettiğimiz görüşün özeti budur.

Hiç yorum yok: